ilik

ilik
-ği is. 钮扣眼, 扣眼
II
-ği is.
1. 骨髓: kemik \iliki yangısı 骨髓炎 Biz attık kemik diye, el kaptı ilik diye. 成́ 我们扔了当草, 别人拣了当宝。
2. 肌肤深处
◇ \ilik gibi 1) 美味的, 味道鲜美的, 可口的, 好吃的; (肉)炖得烂的 2) 俗́ (女人)细皮嫩肉的, 性感的 \ilikine geçmek 1) -in 湿透, 精湿; (寒冷)刺骨, 砭人肌骨: Yağmur iliklerine geçti. 一场大雨把他浇成了个落汤鸡。 2) 深深触动 \ilikine işlemek 1) -in 湿透, 精湿; (寒冷)刺骨, 砭人肌骨: Islaklık iliklerimize işler. 潮湿使我们感到不舒服。Soğuk iliğime işledi. 我感到寒气刺骨。 2) 深深触动: Yurt özlemi iliklerine işledi. 思乡之情, 刻骨铭心。Acı sözler iliğine işledi. 成́ 恶语伤人6月寒。\ilik (ler) ine kadar 完全地, 彻底地: Ilık bir mart güneşi, iliklerine kadar ısınıyor insan. 在3月温暖的阳光下, 这个人完全暖和过来了。İliğine kadar ıslanıyor. 他被浇了个落汤鸡。\ilikine kemiğine geçmek 1) -in 湿透, 精湿; (寒冷)刺骨, 砭人肌骨 2) 深深触动 \ilikine kemiğine işlemek 1) -in 湿透, 精湿; (寒冷)刺骨, 砭人肌骨 2) 深深触动: Sesin insanın iliğine kemiğine işliyor… Neyin var kuzum? 你的声音让人心碎, 亲爱的, 出什么事了?\ilikini kemiğini kurutmmak 使极其痛苦, 折磨 -in \ilikini kemirmek 1) 深深触动 2) 使极其痛苦, 折磨: Bu hastalık benim iliğimi kemirdi. 这个病使我痛不欲生。\ilikini kurutmmak 使极其痛苦, 折磨 \iliklere işlemek 1) -in 湿透, 精湿; (寒冷)刺骨, 砭人肌骨: Buz gibi fırtınayla savrulan yağmur iliklere işliyor. 冰冷的风暴夹着雨水砭人肌骨。\iliklerinde duymak 深切感到

Türkçe-Çince Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • ilik — I, 72. bkz: yilik …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • ılık — sf., ğı Soğukla sıcak arası, ne soğuk ne sıcak Ilık, parlak bir güneş her tarafı ısıtıyordu. Ö. Seyfettin Birleşik Sözler ılık ılık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ilik — is. 1. İnsanın, həmçinin onurğalı heyvanların sümüyü içərisində olan yağaoxşar yumşaq maddə. <Rizvanın> iliklərində buz kimi bir uçunma gəzməyə başladı. S. R.. 2. məc. Təşbehlərdə: ağ, zərif, lətif. . . Leylək də arıq dəvə kimi diz çökdü,… …   Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti

  • ilik — 1. is., ği Giysi, yorgan çarşafı, yastık kılıfı vb.nin gereken belirli yerlerine düğmenin geçirilebilmesi için iplikle örülerek, parça geçirilerek veya biye ile yapılan küçük yarık 2. is., ği Kemiklerin iç boşluklarını dolduran yağlı madde… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ılık ılık — zf. Ilık olarak Gözlerimden ılık ılık yaşlar iniyordu. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ilik — el, yed, dest, kulp kalbur, girbal eldüven, behle (illik) elli; eldiven …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ILIK — Ne sıcak ne soğuk. Az ısınmış veya sıcaklığı kırılmı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • İLİK — t. Elbisenin düğme geçmeye mahsus deliği. * Kemiğin içinde bulunan madde …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ilik — düğme deliği …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • ilik gibi — 1) çok lezzetli, iyi pişmiş (et) 2) argo çok güzel, istek uyandıran (kadın veya kız) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • biz attık kemik diye, el kaptı ilik diye — bizim işe yaramaz diye vazgeçtiğimizi başkaları değerli buldu anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”